1906 yılında İzmir'de dunyaya gelen Basoglu, sirasiyla Izmir Odemis Ilkokulu,
1924 Izmir Amerikan kollji’ni, 1928 yılında İstanbul Darülfünunu’nun Felsefe
Bölümü’nden mezun oldu. 1929 yilinda Amerikaya burslu olarak giden Serif Harvard Üniversitesi’nde Sosyal Psikoloji
uzerine yuksek lisans yapti. Bir sure Almanya ve Turkiye de kalan Serif 1933
yılında doktora yapmak üzere tekrar
ABD’ye Harvard’a döndü.
Grup normlarinin olusmasi uzerinde yaptigi deneylerle adi
Sosyal Psikoloji nin kuruculari arasinda gecen Serif, calismalaini Ozellikle -Conformity- (Sosyal Uyum)- uzerinde
yogunlastirdi.
Sosyal Psikoloji bireylerin duygu ,dusunce ve
davranislarinin diger insanlardan, gruplardan nasil etkilendigi konusunu
kendine calisma alani olarak secer. Bu baglamda, birey-grop ve grop- grup-gerup
iliskisi uzerinde bilimsel calismalar yapar.
Bugun toplum, millet
dedgimiz gruplar gecmiste hayatta kalabilmek icin zorunlu olarak toplu yasamayi
secmislerdir. Bu nedenle, bireyler her ne kadar bireysel farkliliga sahip olsa
da bir grubun uyesi olabilmek icin grup –Norm’larina- uymak zorundadir. Norm, bir grubun yazili olmayan (giyim kusam,
gelenek, gorenek, orf ve adetleri) kurallaridir.
Birey icinde bulundugu grubun bir uyesi olabilmak icin
yazili olmayan bu kurallara (normlara) bir sekilde uymak, saygi gostermek
zorundadir. Normlara uymayanlar bazen grubun diger uyeleri tarafindan zorlanir,
baski uygulanir, uymayanlar dislanir, cezalandirilir.
Cogu zaman da birey bu kurallara gonullu olarak uyar, bu
davranis sekline Sosysl Psikolojide –Conformity) Sosyal Uyum deriz. Bu deyimi
gundelik hayatta da –uyumlu kisi- her bulundugu ortama ayak uyduran, bulundugu
ortamin kurallarina saygi gosteren kisi anlaminda kullaniriz.
Muzaffer Serif’in Sosyal Psikoloji’ye katkilari conformity
–Sosyal Uyum- konusundadir. Serif, kisilerin gerek grup kararindan etkilenerek,
gerekse grubun bir uyesi olabilmek, grup tarafindan dislanmamak icin nasil grup
kararina uyduklarini deneylerle aciklamistir.
Serif Sosyal Uyum
uzerinde yaptigi deneylerle adini Sosyal Psikoloji’nin kuruculari arasina
yazdirmistir.
Muzaffer Serif sosyal uyum uzerine yaptigi deneyler (1936).
1. Deney:
Kranlik biro dada yanip sonen bir isik noktasi, gercekte
hareket etmemekle birlikte hareket
ediyor gibi algilanan bir illizyona neden olur. Bu illizyone (goz aldanmasina)
otokinetik etki (autokinetic effectet)
denir.
Muzaffer Serif bu illizyonu kullanarak, tartismali konularda
bireylerin grub kararina nasil uyum gosterdigini deneyle belirlemek istedi.
Serif, once deney odasina denekleri (bireyleri) tek tek aldi
ve karanlik odada karsi duvara isik noktasini bir kac defa yakip sondurdu. Daha
sonra deneklere isigin ne kadar hareket ettigini sordu; Aslinda isik hareket
etmemekle birlikte denekler isigin 2 ile 6 inc arasinda degisen uzaklikta
hareket ettigini belirttiler. Bu deney tekrara tekrar yapildi ve bireylerin
bireysel algilari belirlendi; bazi denekler istikrarli olarak 2 inc, bazilari
ise istikrarli olarak 6 inc haraket ettigini belirttiler.
Ikinci asamada bu bireyler grup olarak deney odasina
alindilar ve odada haberli denekler vardi. Serif tarafinndan gorevlendirilen bu
–haberli denekler gorevi isigin 4inc hareket ettigini soylemekti. Isik tekrar
yakilip sonduruldu ve once haberli deneklerin fikri soruldu; haberli deneklerin
tamami standar bir sekilde isigin 4 inc hareket ettigini soyledikten sonra,
habersiz deneklerin gorusleri soruldu; haberli deneklerin gorevinden habersiz
olan normal denekler de bu cogunlugun
karina uydular ve isigin 4 inc hareket ettigini soylediler.
Yani tek basina iken 2 inc hareket ettti diyener de, 6 inc
hareket etti diyenler de grubun cogunlugunu olusturan haberli deneklerin
kararina uyup, isigin 4 inc hareket ettigigini soylediler. Grup 4 inc uzerinde
uzlasmis oldu.
Serif’in yaptigi bu deney tartismali bir konu uzerinde
uzlasi idi.Cunku, aslinda hareket etmeyen isik hareket ediyormus gibi
gorunuyordu. Daha sonra 1956 yilinda Solomon Ash’in Serifin bu deneyi uzerine
kurdugu arastirma cok carpici gercekleri ortaya cikardi ki, grup uyeleri grup
kararina uymak icin apacik gorduklerini dahi carpittilar. Gozlerine degil de
grubun cocunlugunun goruslerine saygi gosterdiler.
Ash’in yaptigi deneyde tahhtada bitbirinden farkli 3 cizgi (
B, C, D) cizgi vardi diger tarafta ise bu uc cizgiden C cizgisine esit bir A
cizgisi vardi. A cizgisi B ve D cizgisinden herkesin apacik farkedebilecegi
kadar farkliydi. Odadaki haberli denekler A cizgisinin C cizgisine degil de D
cizgisine esit oldugunu soyledikten sonra, habersiz denekler de grup kararina
uyum gosterip; A cizgisin D cizgine esit oldugunu soylediler. Aslinda A cizgisinin
B cizgisine esit oldugunu acikca goruyor, biliyorlardi.
Daha sonra kulturlerarasi Conformity –Sosyal Uyum- konusunda
yaptigi calismalarla adini dunya litaraturune yazdiran Koc Universitesi ogretim
uyesi Cigdem Kagitci basi ise,2006 yilinda yaptigi deneyler sonucunda;
toplumsal (collectivist) gruplardaki sosyal uyumun bireysel (individual)
kulturlerdeki sosyal uyumdan daha guclu oldugunu gosterdi.
2. Deney:
Robbers Cave Deneyi.
Serif ikinci unlu deneyini esi ile birlikte 1956 yilinda Oklahoma’nin Robbers Cave adi
verilen eyelet parkinda gerceklestirdi.
Ayni sosyal ve ekonomik seviyedeki 11 yaslarindaki 22 erkek
cocuk, 11 er kislik gruplar haline birbirinden habersiz iki ayri otobusle, yaz
kapi amaciyla Robbers Cave parkina goturuldu. 11 er kisilik iki grup
birbirlerinden uzak , birbirlerini gormeyecek sekilde yerlestirildi, cadirlar
acildi kamp kuruldu. Birbirinden habersiz iki gruba kendilerine birer izci ismi
belirlemesi istendi, gruplardan biri Cingirakcilar, oburu ise Kartallar ismini
grup ismi olarak belirledi.
Kisa sure icerisinde grup normlari olustu, grup liderleri
belirledi, ast ust iliskisi olustu. Oyle ki grup liderleri uyelere emirler
vermeye onlari yonetmeye, grup ici ufak capli cekismeler basladi basladi. Bu
grup ici normlarin olusmasina deneyi duzenleyenler hicbir mudahalede bulunmadi.
Bu asama deneyin birinci asamasiydi, gruplarin ve
normlarin nasil kendiliginden
olustugunu, liderlerin nasil kendiliginden belirlendigini amaclamisti.
Ikinci asamada birbirinden habersiz olan, Cingirakcilar ve
Kartallar birbirinin varligindan haberdar edildi ve Cingirakcilar ve KArtallar
arasinda belli yarismalar duzenlendi. BU yarismalar sonunda gruplar arasi
cekisme basladi, her grup digerini alt etmek icin inanilmaz caba harcadi. Durum
o hale geldi ki, iki grup birbirne dusman kasildi, fiziksel saldirilar basladi
durum kotuye gittiginden bu yarismalar son verildi bu asama kapatildi.
Bu ikinci asama gruplararsi cekisme, otekilesmenin nasil
olustugunu belirlemeyi amaclamisti.
Deneyin ucuncu asmasinda ise gruplar arasi cekismeyi
sonlandirip iki grubu bir araya getirecek, uzlasi planlari yapildi. Her iki
grubun, Cingirakcilarin ve Kartallarin ortak kullandigi su kaynagi kesildi. Bu
asamada iki aralaridaki cekismeyi birakip, su icin dayanisma icine girdiler.
Gruplarin otobusu bilinci olarak camura saplandi, otobusleri
comurdan cikarmak icin 11 kisnin gucu yetiyordu, bu durumda yine iki grup
birbiri ile yardimlasarak her iki otobusu de camurdan cikarmaya calisti.
Serif bu calismasiyla, gruplar, toplumlararasi hiyerarsinin
nasil knediliginden olustugunu, gruplar, toplumlar arsi catismalarin nasil
ortaya cikarak, giderek inanilmaz caba harcadi. Durum o hale geldi ki, iki grup
birbirne dusman kasildi, fiziksel saldirilar basladi durum kotuye gittiginden
bu yarismalar son verildi bu asama kapatildi.
Bu ikinci asama gruplararsi cekisme, otekilesmenin nasil
olustugunu belirlemeyi amaclamisti.
Deneyin ucuncu asmasinda ise gruplar arasi cekismeyi
sonlandirip iki grubu bir araya getirecek, uzlasi planlari yapildi. Her iki
grubun, Cingirakcilarin ve Kartallarin ortak kullandigi su kaynagi kesildi. Bu
asamada iki aralaridaki cekismeyi birakip, su icin dayanisma icine girdiler.
Gruplarin otobusu bilinci olarak camura saplandi, otobusleri
comurdan cikarmak icin 11 kisnin gucu yetiyordu, bu durumda yine iki grup
birbiri ile yardimlasarak her iki otobusu de camurdan cikarmaya calisti.
Serif bu calismasiyla, gruplar, toplumlararasi hiyerarsinin
nasil knediliginden olustugunu, gruplar, toplumlar arsi catismalarin nasil
ortaya cikarak, giderek siddetlendigini ve ortak sounlar ve ortak cikarlar
neticesinde gruplarin, toplumlarin nasil cekismeyi birakarak dayanisma icine
girdiklerini deneyle aciklamis oldu.
Bu calisma daha sonra Bruce Wayne Tuckerman’in
(dogumu-1938--) , 1977 yilinda ortaya attigi 4 asamadan olusan (Forming,
Storminf, Norming, Performing) grup olusumu teorisine isik tutu.
• Formin-olusma,
bir ara gelme asamasi
• Storming-kargasa,
duzensizlik, hierarsi olusturma cabalari
• Norming-
kurallarin belirlenmesi, herkesin gruptaki konumunun belirlendigi asama
• Performing-
grup olarak duzenli faaliyet gosterme asamasi
Kaynak:
Vaughan, Graham, M. & Hogg, Michael, A. 2008. Social
Psychology. Pearson Education LTD,
Australia.
Fazıl Çetiner'e teşekkürlerimizle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder