Sütçü İmam, (asıl adı İmam ,süt satarak geçimini sağladığı için "Sütçü" lakabı verilmiştir) (d. 1871, Kahramanmaraş – ö. 25 Kasım 1922). Uzunoluk semtinde süt satarak geçimini sağlıyordu. 31 Ekim 1919 günü hamamdan çıkan 3 Türk kadına Fransız-Ermeni lejyonerleri “Burası artık Türk memleketi değildir. Fransız müstemlekesinde peçe ile gezilmez!” diyerek kadınların peçelerini zorla açmak istemişlerdir. Olaya ilk müdahale eden Çakmakçı Sait; “Gâvur oğulları! Dokunmayın bacılarıma!” diyerekFransız-Ermeni Lejyonerlerinin üzerine yürüdü. Üzerinde silahı olmayan Çakmakçı Sait silahlarıyla karşılık veren işgalciler tarafından yaralanmıştır. Bunu gören Sütçü İmam yanındaki silahıyla ateş açmış ve bir Fransız-Ermeni Lejyoner askerini öldürmüş, bir diğerini de yaralamıştır. Çakmakçı Sait ile Ermeni askeri ölmüştü. 1 Kasım 1919 tarihinde ölen Ermeni için büyük bir cenaze töreni düzenlendi. Ermeni ve Fransız askerleri Sütçü İmam'ı aramaya başlayınca Sütçü İmam bir atla Ağabeyli köyüne gitti. Ermenilerin ve Fransızların bütün çabalarına rağmen Sütçü İmam bulunamadı. 31 Ekim 1919'da düşmana ilk kurşunu atan Sütçü İmam, Kahramanmaraş'taki Kurtuluş hareketini başlatmıştır.
Sütçü İmam Olayı
Sütçü İmam Olayı
Fransızlar'ın Maraş'ı işgalinden kısa bir süre sonra olaylar
başladı. Olaylar ilk anlarda küçük grubların karşılıklı sataşma ve atışmalarla
yer yer meydana geliyordu.
Bu arada asıl adı Ali olan Sütçü Imam Uzunoluk caddesinin
kenarında hem süt satarak geçimini sağlıyor, hemde ücretsiz olarak imamlık
yapıyordu.
31 Ekim 1919 Cuma günü sabah olur olmaz, şehirdeki
Ermeniler'in taşkınlık ve şımarıklıkları görülmeye başladı. Fransızlar'dan güç
alan Ermeniler, şehre dağılarak önlerine gelen Türklere hakaret ediyorlar, Türk
Milletinin örf, adet, gelenek ve görenekleri ile dinine dil uzatıyorlardı.
Çeşitli mahallelerde yer yer olaylar patlak vermeye başladı. Fransız askerleri
de bu duruma seyirci kalıyorlardı.
Fransız ve Ermeni askerler üçer-dörder kişilik grublar
halinde çarşı-pazar ve mahalleleri dolaşıyorlardı. Türklerin bazılarını
dövmelerinin yanında, Türk Milletini ve Türk Hükümeti'ni aşağılayıcı sözler
sarfediyorlardı. Sataşma, dövme, yaralama gibi taşkınlıklarda yetmiyormuş gibi,
sarkıntılık etmeye de başladılar.
Dinine, vatanına, milletine, ailesine, namusuna bayrağına,
kitabına, şeref ve haysiyetine bağlı; başkalarının boyunduruğu altında
yaşamaktansa, ölümü bile tercih eden Kahramanmaraşlılar adeta kükrediler.
Fransız askerleri, Türklerin cesaret, azim ve kararlılığını henüz
tanımıyorlardı. Fransızlar ve Ermenilerin bu taşkın hareketleri, Türklerin azim
ve iradelerini artırıyordu. Türkler için artık tahammülü mümkün olmayan bir
yere gelinmişti.
Bardağı taşıran son damla, Fransız askerlerinin Uzunoluk
hamamından çıkan Türk kadınlarına sarkıntılık etmeleri oldu.
Bir grup Fransız Ermeni askeri ikindi üzerinde Uzunoluk
Caddesi'nden kışlaya dönüyorlardı. 0 anda Uzunoluk Hamamından yüzleri peçeli
iki Türk kadını çıktı. Üç kişi olan ve sarhoş durumda olan Fransız Ermeni
askerlerinden birisi, hamamdan çıkan Türk kadınlarına saldırdı ve peçesini
yırttı. "Artık burası Türklerin değildir, Fransız memleketinde peçe ile
gezilmez" diyerek kadıncağıza sarılıp ilişmek istedi. Peçesi yırtılan ve
zor durumda kalan kadıncağız bayılıp yere düştü. Diğer kadında imdat istercesine
bağırdı. Olayı Kel Hacı'nın kahvesinden gören Türkler dışarı çıkarak,
askerlerin üzerine yürüdüler. Türkler, Ermeniler'e ihtarda bulunarak yollarına
gitmelerini söylediler. Ermeniler kötü sözler sarfederek silah kullandılar. Bu
arada Çakmakçı Sait orada kurşunla yaralandı ve şehit oldu. Gaffar Osman'da
yaralandı. Bu sırada Ali Sütçü Imam, Karadağ tabancasını alarak dükkanından
hızla olayın olduğu yere geldi. Silahını Ermeni askerlerinin üzerine boşalttı.
İlk kurşunu atan Kahraman Sütçü Imam'ın silahı ile yaralanan Ermeni askeri
arkadaşlarının yardımı ile kışlaya götürüldü. Yaralı asker bir gün sonra öldü.
1 Kasım 1919 tarihinde ölen Ermeni için büyük bir
cenaze töreni düzenlendi. Sütçü İmam ise Nalbant Bekir'den
aldığı bir atla Bertiz'in Ağabeyli köyünde bulunan Beyazıt oğlu Muharrem Bey'in
yanına gitti, Sütçü İmam Ermeni ve Fransızlar tarafından sürekli arandı.
Bulunması için de Kahramanmaraş Hükümeti çok sıkıştırıldı.Bütün çabalarına
rağmen Sütçü İmam bulunamadı.
Sütçü İmam'ın bu unutulmaz kahramanlığından dolayı halk
adeta birbirine kenetlenerek kardeş oldu. Birlik ve beraberliğin engüzel örneği
bundan sonra da yaşandı. Sütçü İmam olayı, Kahramanmaraş harbinde de yeni bir
ışık, yeni bir zafer yolunu açmış oldu.
Fransız askerlerinin ölmesi, Fransızlarla Ermeniler
arasındaki sıkı ilişkiyi daha da artırdı. Fransız asayişinin bozulmasına Türk
düşmanı Ellik Ermenileri sebeb oldu. Çünkü Fransızlar; Türkler'in bukadar vatan
ve namusuna sadakatla bağlı olduklarını bilmiyorlardı.
Olayların Gelişmesi:
Sütçü İmam hadisesinden sonra gözleri dönmüş Ermeniler,
çılgınlıklarını artırmaya başladılar. Ermeniler sağa sola ateş ederek Zülfikar
Çavuş oğlu Hüseyin'i şehit ettiler. Bu arada Türkleri öldürüp kadınlarını
alacaklarını, camilerine çan takacaklarını söylemeye başladılar.
Gaziantep yolu üzerindeki Zeytinlikte Tiyeklioğlu Kadir
isimli genci boğazlayarak burnunu ve kulaklarını kestiler. Tiyeklioğlu Kadir,
Sütçü İmam'ın dayısının oğlu olduğundan, özellikle işkence sonucu öldürdüler.
1 Kasım 1919
Ermenilerin yaptıkları cinayetler artarak devam etti.
Şekerli mahallesinden Nasıroğlu Mehmet, arkadan kamalanarak Ermeniler
tarafından haince şehit edildi. 14 Kasım 1919 günü yine, Çiçekli Mahallesindeki
evinden komşusuna gitmekte olan Aşık Mustafa oğlu Ökkeş'i şehit ettiler.
Bu arada Kuyucak Kümbet, Çiçekli ve Haydarlı mahallelerinde
toplanan Ermeniler, silahlanarak Türk askeri kıyafetlerinde olmak üzere
Türkleri tek tek yakalayıp işkence etmeye başladılar. Maraşlıların gitgide
sabrı taşıyordu.
8 Kasım 1919'da Adana'dan Kahramanmaraş'a bir tabur Tunuslu
asker daha getirildi. Tunuslu askerler de şehre dağılmadan doğruca Fransız
birliklerinin kışlalarına geldiler.
Bu sırada haberleşme telgrafla yapılıyordu. Telgraf
makinalarından Türkler de gizlice yararlanıyorlardı. Türkler tarafından Cancık
Mağarası'na yerleştirilen Telgraf makinası sayesinde Sarıgüzel, Maksutlu,
Bertiz, Sarıçukur ve Kavlaklı köyleri ve Pazarcıktaki Kılıç Ali Beyle
haberleşme sağlanıyordu.
Kaynak: http://www.k-maras.com/a_dos/s_imamolayi.htm
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder