14 Ekim 2014 Salı

Muzaffer Şerif Başoglu (1906-1988)


1906 yılında İzmir'de dunyaya gelen  Basoglu, sirasiyla Izmir Odemis Ilkokulu, 1924 Izmir Amerikan kollji’ni, 1928 yılında İstanbul Darülfünunu’nun Felsefe Bölümü’nden mezun oldu. 1929 yilinda Amerikaya burslu olarak giden Serif  Harvard Üniversitesi’nde Sosyal Psikoloji uzerine yuksek lisans yapti. Bir sure Almanya ve Turkiye de kalan Serif 1933 yılında  doktora yapmak üzere tekrar ABD’ye Harvard’a döndü.
Grup normlarinin olusmasi uzerinde yaptigi deneylerle adi Sosyal Psikoloji nin kuruculari arasinda gecen Serif,  calismalaini Ozellikle  -Conformity- (Sosyal Uyum)- uzerinde yogunlastirdi.
Sosyal Psikoloji bireylerin duygu ,dusunce ve davranislarinin diger insanlardan, gruplardan nasil etkilendigi konusunu kendine calisma alani olarak secer. Bu baglamda, birey-grop ve grop- grup-gerup iliskisi uzerinde bilimsel calismalar yapar.
Bugun  toplum, millet dedgimiz gruplar gecmiste hayatta kalabilmek icin zorunlu olarak toplu yasamayi secmislerdir. Bu nedenle, bireyler her ne kadar bireysel farkliliga sahip olsa da bir grubun uyesi olabilmek icin grup –Norm’larina- uymak zorundadir.  Norm, bir grubun yazili olmayan (giyim kusam, gelenek, gorenek, orf ve adetleri) kurallaridir. 
Birey icinde bulundugu grubun bir uyesi olabilmak icin yazili olmayan bu kurallara (normlara) bir sekilde uymak, saygi gostermek zorundadir. Normlara uymayanlar bazen grubun diger uyeleri tarafindan zorlanir, baski uygulanir, uymayanlar dislanir, cezalandirilir.
Cogu zaman da birey bu kurallara gonullu olarak uyar, bu davranis sekline Sosysl Psikolojide –Conformity) Sosyal Uyum deriz. Bu deyimi gundelik hayatta da –uyumlu kisi- her bulundugu ortama ayak uyduran, bulundugu ortamin kurallarina saygi gosteren kisi anlaminda kullaniriz.
Muzaffer Serif’in Sosyal Psikoloji’ye katkilari conformity –Sosyal Uyum- konusundadir. Serif, kisilerin gerek grup kararindan etkilenerek, gerekse grubun bir uyesi olabilmek, grup tarafindan dislanmamak icin nasil grup kararina uyduklarini deneylerle aciklamistir.
Serif  Sosyal Uyum uzerinde yaptigi deneylerle adini Sosyal Psikoloji’nin kuruculari arasina yazdirmistir.
Muzaffer Serif sosyal uyum uzerine yaptigi deneyler (1936).
1. Deney:
Kranlik biro dada yanip sonen bir isik noktasi, gercekte hareket etmemekle birlikte  hareket ediyor gibi algilanan bir illizyona neden olur. Bu illizyone (goz aldanmasina) otokinetik etki (autokinetic effectet)  denir.
Muzaffer Serif bu illizyonu kullanarak, tartismali konularda bireylerin grub kararina nasil uyum gosterdigini deneyle belirlemek istedi.
Serif, once deney odasina denekleri (bireyleri) tek tek aldi ve karanlik odada karsi duvara isik noktasini bir kac defa yakip sondurdu. Daha sonra deneklere isigin ne kadar hareket ettigini sordu; Aslinda isik hareket etmemekle birlikte denekler isigin 2 ile 6 inc arasinda degisen uzaklikta hareket ettigini belirttiler. Bu deney tekrara tekrar yapildi ve bireylerin bireysel algilari belirlendi; bazi denekler istikrarli olarak 2 inc, bazilari ise istikrarli olarak 6 inc haraket ettigini belirttiler.

Ikinci asamada bu bireyler grup olarak deney odasina alindilar ve odada haberli denekler vardi. Serif tarafinndan gorevlendirilen bu –haberli denekler gorevi isigin 4inc hareket ettigini soylemekti. Isik tekrar yakilip sonduruldu ve once haberli deneklerin fikri soruldu; haberli deneklerin tamami standar bir sekilde isigin 4 inc hareket ettigini soyledikten sonra, habersiz deneklerin gorusleri soruldu; haberli deneklerin gorevinden habersiz olan normal denekler de  bu cogunlugun karina uydular ve isigin 4 inc hareket ettigini soylediler.
Yani tek basina iken 2 inc hareket ettti diyener de, 6 inc hareket etti diyenler de grubun cogunlugunu olusturan haberli deneklerin kararina uyup, isigin 4 inc hareket ettigigini soylediler. Grup 4 inc uzerinde uzlasmis oldu.
Serif’in yaptigi bu deney tartismali bir konu uzerinde uzlasi idi.Cunku, aslinda hareket etmeyen isik hareket ediyormus gibi gorunuyordu. Daha sonra 1956 yilinda Solomon Ash’in Serifin bu deneyi uzerine kurdugu arastirma cok carpici gercekleri ortaya cikardi ki, grup uyeleri grup kararina uymak icin apacik gorduklerini dahi carpittilar. Gozlerine degil de grubun cocunlugunun goruslerine saygi gosterdiler.
Ash’in yaptigi deneyde tahhtada bitbirinden farkli 3 cizgi ( B, C, D) cizgi vardi diger tarafta ise bu uc cizgiden C cizgisine esit bir A cizgisi vardi. A cizgisi B ve D cizgisinden herkesin apacik farkedebilecegi kadar farkliydi. Odadaki haberli denekler A cizgisinin C cizgisine degil de D cizgisine esit oldugunu soyledikten sonra, habersiz denekler de grup kararina uyum gosterip; A cizgisin D cizgine esit oldugunu soylediler. Aslinda A cizgisinin B cizgisine esit oldugunu acikca goruyor, biliyorlardi.
Daha sonra kulturlerarasi Conformity –Sosyal Uyum- konusunda yaptigi calismalarla adini dunya litaraturune yazdiran Koc Universitesi ogretim uyesi Cigdem Kagitci basi ise,2006 yilinda yaptigi deneyler sonucunda; toplumsal (collectivist) gruplardaki sosyal uyumun bireysel (individual) kulturlerdeki sosyal uyumdan daha guclu oldugunu gosterdi.
2. Deney: Robbers Cave Deneyi.
Serif ikinci unlu deneyini esi ile birlikte  1956 yilinda Oklahoma’nin Robbers Cave adi verilen eyelet parkinda gerceklestirdi.
Ayni sosyal ve ekonomik seviyedeki 11 yaslarindaki 22 erkek cocuk, 11 er kislik gruplar haline birbirinden habersiz iki ayri otobusle, yaz kapi amaciyla Robbers Cave parkina goturuldu. 11 er kisilik iki grup birbirlerinden uzak , birbirlerini gormeyecek sekilde yerlestirildi, cadirlar acildi kamp kuruldu. Birbirinden habersiz iki gruba kendilerine birer izci ismi belirlemesi istendi, gruplardan biri Cingirakcilar, oburu ise Kartallar ismini grup ismi olarak belirledi.
Kisa sure icerisinde grup normlari olustu, grup liderleri belirledi, ast ust iliskisi olustu. Oyle ki grup liderleri uyelere emirler vermeye onlari yonetmeye, grup ici ufak capli cekismeler basladi basladi. Bu grup ici normlarin olusmasina deneyi duzenleyenler hicbir mudahalede bulunmadi.
Bu asama deneyin birinci asamasiydi, gruplarin ve normlarin  nasil kendiliginden olustugunu, liderlerin nasil kendiliginden belirlendigini amaclamisti.
Ikinci asamada birbirinden habersiz olan, Cingirakcilar ve Kartallar birbirinin varligindan haberdar edildi ve Cingirakcilar ve KArtallar arasinda belli yarismalar duzenlendi. BU yarismalar sonunda gruplar arasi cekisme basladi, her grup digerini alt etmek icin inanilmaz caba harcadi. Durum o hale geldi ki, iki grup birbirne dusman kasildi, fiziksel saldirilar basladi durum kotuye gittiginden bu yarismalar son verildi bu asama kapatildi.

Bu ikinci asama gruplararsi cekisme, otekilesmenin nasil olustugunu belirlemeyi amaclamisti.
Deneyin ucuncu asmasinda ise gruplar arasi cekismeyi sonlandirip iki grubu bir araya getirecek, uzlasi planlari yapildi. Her iki grubun, Cingirakcilarin ve Kartallarin ortak kullandigi su kaynagi kesildi. Bu asamada iki aralaridaki cekismeyi birakip, su icin dayanisma icine girdiler.
Gruplarin otobusu bilinci olarak camura saplandi, otobusleri comurdan cikarmak icin 11 kisnin gucu yetiyordu, bu durumda yine iki grup birbiri ile yardimlasarak her iki otobusu de camurdan cikarmaya calisti.
Serif bu calismasiyla, gruplar, toplumlararasi hiyerarsinin nasil knediliginden olustugunu, gruplar, toplumlar arsi catismalarin nasil ortaya cikarak, giderek inanilmaz caba harcadi. Durum o hale geldi ki, iki grup birbirne dusman kasildi, fiziksel saldirilar basladi durum kotuye gittiginden bu yarismalar son verildi bu asama kapatildi.
Bu ikinci asama gruplararsi cekisme, otekilesmenin nasil olustugunu belirlemeyi amaclamisti.
Deneyin ucuncu asmasinda ise gruplar arasi cekismeyi sonlandirip iki grubu bir araya getirecek, uzlasi planlari yapildi. Her iki grubun, Cingirakcilarin ve Kartallarin ortak kullandigi su kaynagi kesildi. Bu asamada iki aralaridaki cekismeyi birakip, su icin dayanisma icine girdiler.
Gruplarin otobusu bilinci olarak camura saplandi, otobusleri comurdan cikarmak icin 11 kisnin gucu yetiyordu, bu durumda yine iki grup birbiri ile yardimlasarak her iki otobusu de camurdan cikarmaya calisti.
Serif bu calismasiyla, gruplar, toplumlararasi hiyerarsinin nasil knediliginden olustugunu, gruplar, toplumlar arsi catismalarin nasil ortaya cikarak, giderek siddetlendigini ve ortak sounlar ve ortak cikarlar neticesinde gruplarin, toplumlarin nasil cekismeyi birakarak dayanisma icine girdiklerini deneyle aciklamis oldu.
Bu calisma daha sonra Bruce Wayne Tuckerman’in (dogumu-1938--) , 1977 yilinda ortaya attigi 4 asamadan olusan (Forming, Storminf, Norming, Performing) grup olusumu teorisine isik tutu.
•             Formin-olusma, bir ara gelme asamasi
•             Storming-kargasa, duzensizlik, hierarsi olusturma cabalari
•             Norming- kurallarin belirlenmesi, herkesin gruptaki konumunun belirlendigi asama
•             Performing- grup olarak duzenli faaliyet gosterme asamasi
Kaynak:
Vaughan, Graham, M. & Hogg, Michael, A. 2008. Social Psychology.  Pearson Education LTD, Australia.

Fazıl Çetiner'e teşekkürlerimizle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder