7 Haziran 2011 Salı

İbni Kemal Paşa

İBN-İ KEMAL PAŞA

OĞUZ ÇETİNOĞLU


Osmanlı âlimlerinin en meşhurlarından biri olan Şeyh'ül-İslâm İbn-i Kemal Paşa,

16 Nisan 1534 tarihinde İstanbul'da vefât etti. Doğumu: Edirne, 1468.
Mezarı Edirnekapı Kabristanı'ndadır.

Asıl adı: Ahmed bin Süleyman bin Kemal Paşa'dır. Dedesi Kemal Paşa dolayısıyla Kemal Paşa-zâde olarak da anılır. Bir ümerâ âilesine mensup olduğu için, ailesinin nezâretinde iyi bir tahsil görmekle birlikte, zamanın geleneği gereğince önce askerî okula girdi. Sipâhi olarak Sultan İkinci Beyazıd Han'ın seferlerine katıldı. İlim adamlarına daha çok itibar edildiğini görünce, ilmiye sınıfına geçti. Döneminin
önemli âlimlerinden dersler görüp diploma aldı. Tefsir, hadis ve fıkıh ilimlerinde âlim olarak yetişti. Edirne'de Ali Bey Medresesi'ne müderris olarak tâyin edildi. Bu görevde iken, pâdişâhın emri ile Tevârih-i Âl-i Osman adlı eserini yazdı. Daha sonra Üsküp'te ve İstanbul'da hocalık yaptı. Çok âlim yetiştirdi. Rumeli ve Anadolu kazaskerliği görevlerinde bulundu. 1527'de şeyhülislâmlığa tâyin ve terfi ettirildi. Sekiz sene bu görevde bulundu. Son görevi şeyhülislâmlık oldu.



On altıncı asrın ilk yarısında, Osmanlı kültürünün en büyük temsilcisi olarak görülen Kemal Paşa-zâde, bütün vaktini ilme veren müstesna kişilerdendir. İlmi ile büyük bir şöhret kazandı. Zamanında pek çok
âlim, bâzı meselelerde O'na başvururdu. Bir kısım ulemâ da yazdığı eserleri kontrol etmesi için kendisine gönderirdi. Ahlâkı güzel, edebi mükemmel, zekâsı ve aklı kuvvetli, ifâdesi açık ve veciz idi. İki dünya faydalarını bilen ve anlatan nâdir kişilerdendi.

Büyük bir âlim olduğu kadar güçlü bir tarihçi, değerli bir edip, kuvvetli bir şâir idi. Tasavvufta da ileri derecede söz sâhibi idi. Büyük velilerin teveccühlerini kazanmıştı. Kanuni Sultan Süleyman Han
zamanında, Zenbilli Ali Efendi'den sonra Osmanlı Devleti'nin dokuzuncu şeyhülislâmı oldu. Bu makamda bulunduğu sürede, dahilî ve haricî din ve mezhep düşmanlarına karşı, ilmi ve yazdığı kitaplarla mücâdele etti.

İbn-i Kemal Paşa, Eshab-ı kiram aleyhindeki propagandaların tesiri ile Doğu Anadolu'da yer yer büyümeye başlayan fitneye karşı Ehl-i Sünnet itikadını bütün gayreti ile müdafaa etti. Yazdığı risâlelerle Yavuz Sultan Selim Han ve Kanuni Sultan Süleyman Han'ı Safevilere karşı
mücâdeleye teşvik etti. Kanunî'nin Şah Tahmasp'a gönderdiği mektupları bizzat kaleme aldı.

Öldüğünde, "Vay gitti Kemâli bu asrın" mısraı ile tarih düşüldü. Üç yüz civârında risâle yazdı. Çoğu el yazmasıdır. 36 tanesi Ahmet Cevdet Paşa tarafından yayınlandı. 7777 beyit hâlinde yazdığı Yusuf ile
Züleyhâ adlı eseriyle kuvvetli bir şâir olduğunu ortaya koymuştur.

İbn-i kemal Paşa, Yavuz Sultan Selim Han'ın Mısır Seferi'ne Anadolu kazaskeri olarak katılmıştı. Bütün sefer boyunca dâima pâdişahın yakınında oldu. Bu yolculukları sırasında, at üzerinde sohbet
ederken, Kemal Paşa'nın atının ayağından sıçrayan çamurlar, Yavuz sultan Selim Han'ın kaftanına sıçradı. Pâdişâhın Kaftanının, kendi yüzünden çamurlandığını gören Kemal paşa mahcup oldu ve atını geriye çevirerek özür diledi. Sultan O'na dönerek:

-Üzülmeyiniz. Alimlerin atının ayağından sıçrayan çamur, bizim için süstür. Bu çamuru  temizletmeyeceğim. Ayrıca vasiyetimdir: Vefât ettiğimde bu kaftan, kabrimin üzerine örtülsün.

Pâdişahın vasiyeti aynen yerine getirildi.

İbn-i Kemal Paşa'nın şiirlerinden örnekler:


Kısmetindir gezdiren yer yer seni, / Arşa çıksan, âkıbet yer yer seni.

Eline nefsinin verip kazma, / Yoluna kimsenin kuyu kazma.

Her kim ki gayrın yozunda kazdı kuyu, / Kendi düştü kuyuya yüzü koyu.

Ölümden kurtuluş yoktur cihânda, / O derdi çekmek olmaz üns-ü canda.

Kişinin ömri çünkim âhır ola, / Yeğ oldur kim, gazâ yolunda öle.


Tiz olma temmül kıl / Her hâle tahammül kıl

Allah'a tevekkül kıl, Tedbiri bozar takdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder