28 Haziran 2011 Salı

Kırzıoğlu, M. Fahrettin

BÜYÜK BİLGİN PROF. DR. KIRZIOĞLU’NUN ARDINDAN
Yunus ZEYREK
Türk Yurdu Dergisi, Mart 2005, Cilt:25, Sayı:211
10 Şubat 2005, Perşembe (1 Muharrem 1426) tarihinde Türkoloji’nin büyük bilgini Prof. Dr. Kırzıoğlu M. Fahrettin Beyi kaybettik. Seksen sekiz yıllık ömrünün yetmiş yılını bilfiil çalışarak, meşgul olduğu sahalarda birbirinden kıymetli eserlerle bilim âleminde yeni ufuklar açarak yaşayan örnek insan Kırzıoğlu, aramızdan ayrıldı. Hacı Bayram’da cuma namazını müteakip kılınan cenaze namazından sonra Cebeci Asrî Mezarlığında ebedî istirahatgâhına tevdi edildi.
Kırzıoğlu, 25 Şubat 1332 / 10 Mart 1917 Cumartesi günü Kars’ın en eski ve yerli bir ailesine mensup olan Kırzıoğlu Mehmet Derviş Efendiyle eşi Hâfıza Hesna Hoca Hanımın ilk çocukları olarak dünyaya geldi.
Küçük Fahrettin, henüz 13 aylıkken öksüz kaldı. Baba Mehmet Derviş Efendi, baldızıyla evlendi. Böylece Fahrettin de öksüzlükten kurtuldu. Daha sonra bu hanım da vefat edecek, Mehmet Derviş Efendi, üçüncü defa evlenecekti. Üç hanımdan toplam on çocuk dünyaya gelmişti. Bu kardeşlerin en büyüğü Fahrettin’di.
Fahrettin, küçük yaşlarda iken aile içinde okutuldu ve halası Safiye Hocadan iki hatim indirdi. 1923 yılında Kars Numune Mektebine verildi. 1928 yılında İsmet Paşa İlkokulunu ve 1931’de Kars Ortaokulunu bitirdi. Kars’ta lise olmadığından ücretli-yatılı öğrenci olarak Erzurum Lisesine gönderildi. Lise yıllarında, Erzurum Tarihçesi ve Erzurum Şairleri adlı kitapların tesirinde kaldı. Genç Fahrettin, bu tesirle daha o yaşlarda Kars’ın tarih ve edebî değerlerini araştırmaya yöneldi. Dede Korkut Kitabı’yla da bu yıllarda tanıştı; bu kitabın diline ve üslûbuna hayran kaldı.
Haziran 1934’te Erzurum Lisesinden mezun olan genç Fahrettin, Maliye Tahsil Müfettişi olarak Arpaçay’da memuriyete başladı. Bu memuriyeti, bir yıl sürdü . Bu bir yıl zarfında atla dolaştığı Arpaçay köylerinden, halk edebiyatıyla ilgili 13 defter dolusu derleme yaptı.
Genç Fahrettin, Dr. Rıza Nur’un 12 ciltlik Resimli Türk Tarihi’nin Kırım ve Türkistan’la ilgili bahislerinden çok etkilenmişti: Doktor olup köylü kılığında Türkistan’a giderek Basmacıları, Moskoflara karşı ayaklandırma hayalleri kurmaktaydı. Bu duygularla, 1935 yılı Ağustosunda, Sağlık Bakanlığı hesabına yatılı olarak İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinde tahsile başladı. Bu fakültenin FKB kısmını tamamladı ve sertifika aldı.
Tıp fakültesini bırakıp Kars’a dönen Fahrettin, ailenin geçimine katkıda bulunmak için yeniden memuriyete başladı ve yine Hususî Muhasebe Tahsil Müfettişi olarak Posof’a gitti. Burada on ay görev yaptı . Köy tahsildarlarını denetlemekle görevli atlı memur olarak ilçe, kasaba, köy, yayla ve kışlakları dolaştı. Bölgeden yetişen âşıkların deyiş ve hikâyeleriyle hayli folklor malzemesi topladı. O, bu görevi büyük bir zevkle yaptığını söylemektedir.
1937 Mayısında askere alındı. On iki ay süren Yedek Subay Okulundan sonra asteğmen olarak Sarıkamış Topçu Alayına geldi. Burada altı ay kıt’a hizmeti yaptıktan sonra 1938 Ekiminde terhis edildi. Kars Lisesinde yardımcı Türkçe öğretmenliğine başladı .
Kars Lisesindeki öğretmenliği sırasında Halkevinin aylık dergisi Doğuş’un idaresini üstlendi. Daha önce 16 sayfa olarak çıkan dergiyi 32 sayfa hâlinde çıkarmaya başladı. İlk yazı denemelerini ve daha önce Posof ve Arpaçay’da derlediği halk kültürü verimlerini, bu dergide yayımladı. Bu yazılar, yurdun dört bir yanından ses getirdi. Doğuş’taki yazıları ona, yurt çapında haklı bir ün kazandırdı. Yine bu dönemde Kars gazetesinde birçok araştırma yazıları neşredildi.
Kırzıoğlu, Alman-Rus Savaşı başlayınca 1941 yılında yeniden yüksek tahsil yapma fırsatı buldu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde okumaya başladı. Bir ara İstanbul Süleymaniye Kütüphanesinde memurluk da yaptı .
1941 yılında Ülkü dergisinde çıkan Dede Korkut Kitabı’ndaki Coğrafî İsimler başlıklı incelemesiyle, ilim âleminin dikkatini çekti. Bu çalışma, 1952 yılında kitaplaşacak ve Kırzıoğlu, Dede Korkut Destanları mütehassıslarından biri sayılacaktı.
Soyadı Kanunu yürürlüğe girince aile adları verilmeyip Çelik soyadı verilmişti. Bu isim, 9 Kasım 1943 tarihli mahkeme kararıyla tashih edildi ve aile, Kırzıoğlu soyadını aldı. Bundan sonraki yazılarında imzasını, genellikle Kırzıoğlu M. Fahrettin şeklinde kullandı.
Kırzıoğlu adı, aileden birinin lâkabından gelmektedir. Hocanın dedelerinden beşincisi olan Değirmenci Şerif Ağanın alnının sağ üst tarafında, doğuştan bir tutam beyaz/kır saç bulunmasından dolayı ona Kırzı Şerif derlermiş. Bu sebeple ailenin adı Kırzılar/Kırzıoğulları olarak anılmaktaymış.
Üniversite öğrencisiyken araştırmalarını neşretmeye devam eden Kırzıoğlu, bu sıralarda Çınaraltı, Bozkurt, Türk Yurdu, Tanrıdağ, Türk Amacı, Halkbilgisi Haberleri, Tarihten Sesler ve Yücel dergilerinde araştırmalarını neşretti. O bu sıralarda hocası Zeki Velidî Togan’ın fahri asistanı gibiydi. Sevilen ve kendisinden çok şey beklenen müstakbel bir bilim adamı olarak İstanbul’un ünlü aydınları ve bilim muhitine girdi.
Takdir kazanan genç Kırzıoğlu, ilim çevrelerinden iltifat görüyordu. Millî şair Mehmet Emin Yurdakul’un dikkatini çekmiş ve onun sevgisini kazanmıştı. 20 Nisan 1943 tarihinde Ankara adlı kitabını imzalayan Yurdakul, imzasının üzerine: “Millî ülkümüzün meş’alecilerinden Aziz Oğlum Fahrettin’e yadigâr olsun.” ifadesini yazmıştı.
İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi müellifi İsmail Hâmi Danişmend, kitabını Kırzıoğlu’na armağan ederken iç kapağa şunları kaydetmişti: “Kars’ın kıymetli tarihçisi ve benim aziz dostum Fahreddin Kırzıoğlu’na armağan. 8 Teşrinievvel 1947”
1946 yılında üniversite öğrenimini tamamlayan Kırzıoğlu, iki yıl İstanbul’da serbest çalıştı. Bu sırada Hazine-i Evrak’ta ve kütüphanelerde araştırmalar yaptı; hocası Cavid Baysun’la Tezâkir-i Cevdet’in ilk 12 tezkiresini, müellif yazmasından kopya ile neşre hazırladı. Dört tane tarih eserinin metin ve sadeleştirmesini Türkiye Yayınevine verdi .
1944 yılında düzenlenen Kars Tarihini Yazma Müsabakası için yazmaya başladığı Kars Tarihi’ni 1945 yılı sonunda vilâyete teslim etti.
Kırzıoğlu, 1948 yılında Kars Lisesinde öğretmenliğe başladı . Bu görevi sırasında, 15 Mart 1949 tarihinde, Silifke eşrafından, Emekli Binbaşı Kâzım Göksel’in kızı ve aynı lisede coğrafya öğretmeni olan Nebahat (Göksel) Hanımla evlendi.
Zamanın siyasî iktidarını etkileyen ünlü bir politikacının yanlış tutumu yüzünden, 1951 yılında Diyarbekir Lisesine tayin edildi . Bu şehirde, sosyal ve kültürel faaliyetler yürüten Kırzıoğlu, bölgenin tarih, etnoloji, etnografya ve folklorunu araştırdı. Bu araştırma ve incelemelerinin bir kısmını, Diyarbekir’de çıkarmaya başladığı Kara Amid, Dicle ve İç Oğuz dergileriyle diğer mahallî gazetelerde neşretti. Mahallî basın ve eşrafla yakın ilişkiler kuran Öğretmen Kırzıoğlu, bu şehirde silinmez izler bıraktı.
Diyarbekir Ziya Gökalp Lisesi tarih öğretmeni olduğu sırada, 17 Eylül 1953 tarihinde Türk Dil Kurumu üyeliğine kabul edildi. Bu kurumda Agop Dilaçar’la ihtilâfa düştü; Dilaçar’ın şikâyetine sebep olacak derecede tartışmaları oldu.
1953 yılında İstanbul’da basılan Kars Tarihi, adlı eseriyle bilim çevrelerinde haklı bir üne erişen Kırzıoğlu, bunun ardından 1855 Kars Zaferi’yle Edebiyatımızda Kars adlı kitaplarını yayımladı.
1957 yılında Adapazarı Lisesine nakledilen Kırzıoğlu, Arifiye Öğretmen Okulunda tarih öğretmenliği yaptı.
1961 yılında Ankara’da Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmeni İşbaşında Yetiştirme Bürosunda Şube Müdürlüğüne getirildi. Bu arada DPT’de Sosyal İşler Dairesinde ve Devlet Bakanlığı Özel İstatistikî Bilgiler Grubunda tarih araştırmaları uzmanı olarak çalıştı.
1964 yılında, 81 yaşında olan babası Mehmet Derviş Efendi vefat etti. Aynı yıl, Necip Fazıl tarafından Kanlı Sarık adlı tiyatro eseri yazıldı. 1064 Selçuklu Fethinin 900. Yıl Dönümünde, Kars tarihini sahneye koyma amacıyla Kars Belediyesi tarafından desteklenen bu eserin konusu ve malzemesi, yazara Kırzıoğlu tarafından verilmişti .
1966’da Millî Eğitim Bakanlığı Arşiv Dairesinde müdür yardımcısı ve aynı zamanda Türk Ansiklopedisi’nde uzman olarak çalıştı. Bu ansiklopediye birçok makale yazdı.
Kırzıoğlu, Ankara’daki memuriyeti sırasında bir yandan da Ankara Üniversitesi DTCF’de Akdes Nimet Kurat yönetiminde doktora çalışmasını yürüttü. Osmanlıların Kafkas Ellerini Fethi konulu tezini pekiyi dereceyle veren Kırzıoğlu, 11 Mayıs 1967’de tarih doktoru oldu .
Dr. Kırzıoğlu, 1 Kasım 1967 tarihinde Erzurum Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. 1972-1973 tarihlerinde bir süre Fransa’da kaldı. 18 Kasım 1975 tarihinde, Kür ve Çoruk Boylarında Kıpçaklar adlı teziyle Orta Çağ tarihi doçenti oldu . Uzun yıllar bu fakültenin Tarih Bölümü başkanlığını yürüttü. 1980 Kasımından itibaren altı ay Lefkoşa’da kalıp Kıbrıs’taki Türk-İslâm kitabelerini inceledi. Bu arada Lefkoşa Özel Türk Üniversitesinde inkılâp tarihi dersleri verdi.
Kırzıoğlu, 1982 yılında tamamladığı Anı Şehri Tarihi adlı çalışmasıyla Orta Çağ tarihi profesörü unvanını aldı. Kadrosuzluktan dolayı iki yıl Dışişleri Bakanlığı Araştırma Dairesinde arşiv uzmanı olarak çalıştıktan sonra Ankara Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Tarih Öğretmenliği Bölümü öğretim üyeliğine geçti.
Prof. Dr. Kırzıoğlu, 16 Mayıs 1985 tarihinde buradan emekliye ayrıldı. 1 Ocak 1986-31 Aralık 1986 tarihleri arasında sözleşmeli ve Ekim 1987-31 Mayıs 1990 tarihleri arasında da ücretli öğretim elemanı olarak aynı fakültede görev yaptı.
Çok verimli ve faal bir bilim adamı olan Kırzıoğlu, sosyal hayatta birçok dernek ve kurulun kurucusu, yöneticisi veya üyesi olarak görev yapmıştır.
Uzun yıllar boyunca kendisinden çok şey öğrendiğim, yeri hiçbir zaman doldurulamayacak aziz hocamızı, hep anacağız ve arayacağız. Nur içinde yatsın.

28.7.1934-30.7.1935 tarihleri arasında.
29.6.1936-30.4.1937.
1938-1941.
23.2.1942-2.4.1942.
1967 ve 1973 yıllarında çıkan Artvin ve Siirt yıllıklarındaki tarih bölümleri, hoca tarafından yazıldığı hâlde, nedense aynı yıllarda çıkan Kars İl Yıllığı’nın tarih bölümleri, hayatı boyunca Kars’la ilgili araştırmalara özel bir yer veren Kırzıoğlu’na yazdırılmamıştır!
Bunlardan yalnız Câm-ı Cem-Âyîn’in sadeleştirmesi 1949’da basıldı.
Bu stajyerlik dönemi 23.3.1948-26.5.1949 tarihleri arasındadır.
Bu politikacı, “Arkadaşım Menderes”in müellifidir.
Hoca, “Orta mektepten sınıf arkadaşım” dediği zamanın Belediye Başkanı rahmetli Arif Taşçı’nın maddî desteğini temin ederek Prof. Osman Turan’ın tavassutuyla Necip Fazıl’la görüşmüş, eserin tarihî ve edebî malzemesini ona vermiştir. Bu tiyatro eserindeki Kuzucu Mehmet de hocanın babasıdır.
Bu çalışması önce Atatürk Üniversitesi sonra da Türk Tarih Kurumu tarafından neşredildi.
Bu çalışma da TTK tarafından neşredildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder